26 Nisan, 2018

Tek Tabanca



Çok yorgunum. Yoo hayır, şikayet etmiyorum. Sakın yanlış anlamayın. Ama artık ilerleyen yaşımın da etkisiyle bunu iyice hissediyorum. En çok bedenim yorgun. Zihnimde hallettim herşeyi. Kabullendim. İşin o kısmında sorun yok, olmamalı. Ama beden de bir tür makina. Bir ömrü var. Yoruluyor, zorlanıyor; bakıma, dinlenmeye ihtiyacı oluyor. Elimden geleni yaptım ben. Dışardan bakılırsa belki daha da fazlasını. Hem evdeki işler, hem para kazanma zorunluluğu. Tek başıma... Herkese ve herşeye yetmek için. Böyle mi hayal etmiştim hayatı? Hayır. Sahip olduklarımı seviyorum ve her gün şükrediyorum. Ama daha farklı olabilirdi. Bu hayatı iki kişi paylaşmak üzere yola çıktık. Nereden bilebilirdim ki iki kişilik hayatı ben tek başıma sürdüreceğim. Sonra bu sayı da artacak, üç, dört olacak... Herşeyi düşünmek, karar vermek, planlamak, uygulamak, beğendirmek, yenilemek... Hepsi bende. Manevi destek var. Ama o kadar. Zaten o da olmasa! Bendeki bu sevgi olmasa... Bir kuşun kalbine konar gibi yerleşmiş bu merhamet duygusu... Bu acımak...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder