19 Mart, 2020

Niyet



Acayip bir zamanın içinden geçiyoruz. Kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi, deriz ya bazen. İşte o derece akla gelmeyecek bir “şey” oldu ve şu anda bütün dünya onunla mücadele ediyor. Bir virüs geldi, çarptı gezegenimize. Bir şehre, ülkeye, bölgeye değil, bütün dünyaya musallat oldu; insanları alt ediyor, hayatlarını alıyor, evlere kapatıyor. Bir haftadır biz de kapandık. Yalan yok! Elimi yıkarsam, toplu taşıtta ağzımı kaparsam bana bir şey olmaz diye düşündüm bir süre. Zaten ülkemizde vaka görülmemişti henüz, belki buraya hiç uğramayacaktı. Ama işte beklenen oldu ve geçen perşembe akşamı okulların tatil edileceği haberiyle işin buraya da sıçradığı ve ciddi olduğu anlaşıldı. O günden itibaren ben de değiştim. Cuma sabahı yazmak için kızlarla buluştuk. Öpüşmedik, sarılmadık. Bana kalsa el de sıkmayacaktım da o kadarını yapamadım. Sonraki günler kimseyi görmedim. Salı günü Gül geldi, evi sildi temizledi, yemeklerimi pişirdi, turşularımı kurdu gitti. Çalışmasa karnı doymaz. O yüzden gelme diyemedim bu hafta ama haftaya herhalde diyeceğim. Gelmesin. İş ciddi. Herkese değecek bu virüs deniyor. Değip gidecek veya yatıracak ya da öldürecek. Seçeneklerden beğen. Yaşlılar en riskli grup. Annemlerin ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlamak, morallerini yükseltmek ve evden çıkmamaları, birileriyle irtibatta bulunmamaları için çaba gösteriyorum. Ben iyiyim çok şükür. Evde olmayı hep sevdim. Dışarıda kalabalıklara karışmayı, etkinliklere katılmayı seviyordum da hep bir tarafım evde otursam, hiçbir mecburiyetim olmadan kalsam, istediklerimi yapsam diyordu. Evren beni duydu mu ne? İşte tam da öyle zamanların içindeyiz. Evde kalmaktan başka seçeneğim yok önümde. Ve günlerim o kadar dolu ki, çok şükür! Öyle boş boş duvara bakıp sıkılacak bir ânım olmadı şimdiye kadar. Üstelik sabahın köründe kalkıyorum.

Bu günler elbette bitecek. Kökü kazınmasa da bu virüsle yaşamayı öğreneceğiz. Bir çaresi bulunacak. Bildiğimiz bilmediğimiz o kadar virüs varken ve yaşayabiliyorken bunu da becereceğiz. İçimde ümit var. Garip bir serinkanlılık, sakinlik var. Teslimiyet içindeyim. Bir sebebi olduğuna inanıyorum bütün bunların. İnsanlık için çok önemli zamanları yaşıyoruz. Bize denk geldi. İçinden geçtiğimiz bu sürede pek çok şey değişecek. Neyin değişeceğini kestiremiyorum. İnsanlar hâlâ birbirini yiyor bir paket tuvalet kağıdını alabilmek, diğerine kaptırmamak için. Kasada avuçla gofret alıyorlar, olası sokağa çıkma yasaklarına karşı. Gözü doymuyor, paylaşmayı bir türlü öğrenmiyor insanoğlu. Hâlâ ve bütün bu yaşadıklarımıza rağmen. Ne değişecek, işte bu yüzden çok merak ediyorum. Görmek nasip olur mu, ömrüm yeter mi, bilmiyorum. İnşallah görürüm. Yaşamak için değil mi hep dualarımız? Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak diyorlar. Sistemler değişecekmiş. Bu yaşadıklarımızdan kıymet bilmeyi de öğrenebilecek miyiz? İçtiğimiz temiz suya, ciğerimize çektiğimiz temiz havaya, her şeye rağmen inadına açan çiçeklere, yeşeren yapraklara, kendini yavaş yavaş göstermeye başlayan bahara şükretmeyi bilecek miyiz? Yarım ağız mı kalacak şükürlerimiz yoksa kalpten mi gelecek, bugünü yaşadıktan sonra? Konsere gitmenin, basit bir restoranda yemek yemenin, market alışverişini istediğimiz anda ve istediğimiz sürede yapabilmenin bir şükür sebebi olduğunun farkına varabilecek miyiz? Hayatın gerçekten küçük mutluluklarla örüldüğünü ve o mutlulukların asla parayla, şöhretle ve hatta başarıyla ölçülemeyeceğini bilecek miyiz?

Bir döngüyü birlikte kapatalım demiş Neslihan blogunda. Astrolojide yeni bir başlangıca denk geliyormuş yarın sabah. Yeni astroloji dönemi başlayacakmış. Onlardan pek anlamıyorum. Ama madem niyet koymaya ve bunu birlikte yapmaya davet etmiş, icabet etmek lazım. Ben de niyetimi koyuyorum buraya, hepimiz için, bütün canlılar için. Birbirimizi incitmeden sevebilelim yeni dönemde. Sağlıkla, güçlü kuvvetli yaşamak, temiz havayı içimize doldurmak, temiz kaynaklardan kana kana su içmek, ayağımızı toprağa basmak nasip olsun. Gözümüz görsün, kulağımız işitsin, ellerimizle dokunalım, ağzımızın tadı olsun, mis kokular gelsin burnumuza hep çiçeklerden. El ele tutalım, birlik olalım ki dirliğimiz olsun. Yardım eden el olabilmek kadar alan el olmayı da kalbimiz kabul etsin. Dilimizden güzel sözler, şarkılar dökülsün hep. İyi olalım. İnsan olalım. İçimizi ferah gönlümüzü hoş tutalım. Sadece kendimiz için değil yanımızdaki, arkamızdaki için de faydalı olalım. Dualarımız kabul olsun, açılan ellerimiz karşılığını bulsun. Çocuklar gülsün, mutlu olsun, neşe olsun hepimize. Karanlıklar, kötülükler, kötüler arkamızda kalsın. İyilik, merhamet, şefkat, sevgi, adalet daim olsun. Eski dönem kapansın, yeni dönem başlasın. Aydınlık olsun günlerimiz; güneş doğsun üzerimize, tabiat dengesinde ve düzeninde devam etsin, etsin ki biz de dengemizde olalım. Gönlümüzden geçenler hayrımıza olsun, hayrımıza olanlar içimize sinsin. Amin.

2 yorum:

  1. O güzel kalbinden öptüm ❤️

    YanıtlaSil
  2. Buraya da not düşeyim. Davete icabetin için kalpten teşekkürler. xx

    YanıtlaSil